Covid-19 salgını kapsamında ülkemizde alınan önlemler neticesinde birçok işletme bu süreçte ya uzaktan çalışma modelini benimsemiş ya da çalışmalarına bu süreçte tamamen ara vermiştir. Ülkemizin yeni normale geçiş sürecinde tekrar faaliyete geçen birçok işletme ara verilen süreçteki mali kayıplarının etkilerini azaltabilmek amacı ile çalışma saatlerinde değişikliğe gitmiştir. Yapılan bu değişikliğin işveren ve işçi bakımından hukuki anlamda fazla mesai mi yoksa telafi çalışması olarak mı nitelendirileceği her iki taraf içinde önem arz etmektedir. Bu nedenle bu yazımızda telafi çalışması üzerinde duracağız.
Telafi Çalışması Nedir?
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 64. Maddesinde belirlendiği üzere; zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra is yerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle iş yerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da isçinin talebi ile kendisine izin verilmesi halinde işveren çalışılmayan süreler için telafi çalışması yaptırabilir. Bunun yanında yasal olarak ya da taraflar arasındaki bireysel veya toplu iş sözleşmeleri gereği verilmesi gereken zorunlu izinler ile yasal grev ve lokavtta geçen süreler karşılığında telafi çalışması yaptırılması mümkün değildir. Örneğin; süt iznini kullanan işçiye telafi çalışması yaptırılması kanunen mümkün değildir. Telafi çalışmasına konu olabilecek iznin sınırları belirlenmediğinden, bu iznin bir veya birkaç saat ya da bir veya birden çok gün de olması mümkündür. Evlenmesi, evlat edinmesi, anne veya babasının, kardeşinin, çocuğunun ölümü halinde 3 (üç) gün, eşinin doğum yapması halinde 5 (beş) gün olarak işçiye verilecek olan izinlerin, telafi çalışmasına konu olabilmesi mümkün olmayıp, ancak bu sürelerin üzerinde işçinin kullanacağı izinler telafi çalışmasına konu olabilecektir.
Telafi Çalışmasına Ne Zaman Başlanır?
Telafi çalışması, kaynağını oluşturan zorunlu nedenin ortadan kalkması ve iş yerinin normal çalışma dönemine başlamasını takip eden 4 ay içerisinde işçilere telafi çalışması yaptırabilir. Dört aylık süre içinde yapılmayan veya yaptırılmayan telafi çalışması, yapılmış olarak kabul edilmektedir. Önceleri 2 ay olan bu süre Covid-19 salgını sebebi ile alınan tedbirler kapsamında 7226 Sayılı Kanun ile 26 Mart 2020 itibariyle 4 aya çıkabilmiş ve Cumhurbaşkanına telafi çalışması süresini iki katına çıkarma yetkisi verilmiştir.
Telafi Çalışması İçin İşçiden Onay Almak Gerekir mi?
Telafi çalışması İş Kanunu ile işverene tanınan bir hak olup; işveren işçinin onayını almak zorunda değildir, bu konuda karar verme ve uygulama yetkisi işverene aittir. Ancak telafi çalışması yaptıracak işveren; bu çalışmanın 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 64’üncü maddesinde sayılan nedenlerden hangisine dayandığını açık olarak belirtmek, hangi tarihte başlanacağını, ilgili işçilere bildirmek zorundadır.
Telafi Çalışması Mesai Saatlerini Nasıl Etkiler?
Telafi çalışması, günlük en çok çalışma süresi olan 11 saati aşmamak koşulu ile günde 3 saatten fazla olamaz. Örneğin; günde 9 saat mesai yapan bir isçiye en fazla 2 saat telafi çalışması yaptırılabilir. Kanun veya iş sözleşmesi ile belirlenen tatil günlerinde telafi çalışması yaptırılamaz. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 17.3.2008 tarihli ve 2007/27667 E. ve 2008/5298 K. sayılı kararı ile, cumartesi gününün akdi tatil günü olduğu bir işyerinde gerçekleştirilen ve günde üç saati asan telafi çalışması uygulamasına katılmayan işçinin sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmesinin hâkli veya geçerli nedene dayanmadığına hükmetmiştir. Söz konusu Yargıtay kararı uyarınca, cumartesi günü çalışılmayan işyerlerinde işçinin onayı olmaksızın cumartesi günü telafi çalışması yaptırılması mümkün değildir. Kanun gereği gece çalışması 7,5 saati geçemeyeceğinden, gece çalışmasında da telafi çalışması yapılamaz.
İşçi Telafi Çalışması Sebebi ile İşverenden Fazla Mesai Ücreti Talep Edebilir mi?
Telafi çalışması 4857 sayılı Kanun ile işverene tannan bir hak olduğundan telafi çalışması için belirlenen çalışma süreleri fazla mesai olarak nitelendirilemez. Bu nedenle, haftalık çalışma süresi, telafi çalışması sebebiyle artan işçinin, işverenden fazla mesai ücreti talep etme hakkı bulunmamaktadır. Ancak işverenin, telafi çalışma süresi için zamlı ücret uygulaması veya bu yönde sözleşmelere hüküm konulması hukuken geçerlidir.
Telafi Çalışması Yaptıracak Olan İşverenin Yükümlülükleri Nelerdir?
İşverenin telafi çalışması yaptırabilmesi için eksik çalışma yapılan döneme ilişkin isçi ücretlerinin tam olarak ödenmiş olması gerekmektedir.
Usulüne Uygun Olmayan Telafi Çalışmasının Yaptırımı Nedir?
Telafi çalışmasının yasal boyutu, İş Kanunu ve İş Kanunu’na ilişkin çalışma süreleri Yönetmeliği’nde hüküm altına alınmış ve açıklanmış bulunmaktadır.
Söz konusu kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun olmayan şekilde işçiye; günde 3 saatin üzerinde telafi çalışması veya günde 11 saatin üzerinde çalışma ya da akdi tatil, hafta tatili dahil bayram ve tatil günlerinde telafi çalışması veyahut telafi çalışmasının kaynağını oluşturan nedenin sona ermesinden veya ortadan kalkmasından itibaren 4 aylık süre içinde yapılmayan ve 4 aylık süre geçtikten sonra yapılacak ya da yaptırılacak olan çalışmalar, telafi çalışması olarak değerlendirilememektedir.
Telafi çalışmasına ilişkin kurallara uyulmadan çalıştırılan her işçi için işverene 509 TL (2020 yılı için) idari para cezası yaptırımı uygulanmaktadır.
İşçinin Telafi Çalışması Yapma Yükümlülüğüne Aykırı Davranması Neticesinde İşverenin Hakları Nelerdir?
Telafi çalışmasına katılmayan, çalışmayan işçi, işi ifa borcuna aykırı davrandığından 4857 sayılı Kanun Madde. 25/2-h’ye göre iş sözleşmesi işveren tarafından haklı nedenle feshedilebilir. İşçi, haklı nedenler olmaksızın telafi çalışmasını yerine getirmeyi reddettiği takdirde, izin verilen süre için kendisine ödenmiş bulunan ücretin geri alınması da mümkündür.
Özetle faaliyetini geçici olarak tamamen durduran veya çalışma sürelerini en az 1/3 oranında azaltan işyerlerinin, isçilerini isten çıkartmayarak, istihdamı korumak suretiyle isçilerini çalıştırmayarak, tatil yaptırmak diğer bir deyişle evde bırakarak veya çalışma süresini önemli ölçüde azaltarak geçirilen zamanı yukarıda yaptığımız açıklamalarımız çerçevesinde bu durum sona erdikten sonra telafi edebilmeleri mümkün bulunmaktadır.
AV. KEMAL BUĞDAY
KURUCU VE YÖNETİCİ AVUKAT